İcra ve İflas Hukukunda İlamsız İcraya İtiraz Süreci

İcra ve İflas Hukukunda İlamsız İcraya İtiraz Süreci

İlamsız icra, alacaklının elinde mahkeme kararı (ilam) olmadan doğrudan icra takibi başlatmasına olanak tanıyan bir icra yoludur. Bu yöntem, özellikle borçlunun itiraz hakkını kullanabilmesi için önemli güvenceler içerir. İlamsız icraya itiraz süreci, İcra ve İflas Kanunu (İİK) hükümlerine göre belirlenmiştir ve borçluya haksız bir icra takibine karşı kendisini savunma hakkı tanır.

İlamsız İcraya İtiraz Süresi ve Şekli

İlamsız icra takibine karşı itiraz etmek isteyen borçlunun, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde icra dairesine yazılı veya sözlü olarak itiraz etmesi gerekir. 

Borçlu, şu hususlara itiraz edebilir:

  • Borç İtirazı: Borcun hiç olmadığı veya kısmen ödendiği iddiasıyla yapılır.
  • Yetki İtirazı: İcra takibinin yetkisiz bir icra dairesinde açıldığı gerekçesiyle ileri sürülür.
  • İmza İtirazı: Eğer takip, borçlunun imzasını taşıyan bir belgeye dayanıyorsa, borçlu imzanın kendisine ait olmadığını iddia edebilir.

İtirazın Sonuçları

Borçlunun süresi içinde yaptığı itiraz, icra takibini kendiliğinden durdurur. Alacaklının, bu itirazı geçersiz kılabilmesi için itirazın iptali davası açması (1 yıl içinde) veya itirazın kaldırılması yoluna gitmesi (6 ay içinde) gerekir.

Eğer borçlu, itirazında haksız bulunursa, alacaklı icra takibine devam edebilir ve borçlu, haksız itiraz nedeniyle %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemek zorunda kalabilir.

Sonuç olarak, ilamsız icraya itiraz hakkı, borçlunun haksız icra takibine karşı savunma mekanizmasını oluşturan kritik bir süreçtir. Ancak, sürelere ve usule dikkat edilmesi gerektiğinden, borçluların bu süreci titizlikle yönetmesi veya hukuki destek alması önem arz etmektedir.